Üniversite öğrencilerinin barınma sorunu, artan kira fiyatları ve yetersiz yurt kapasitesi nedeniyle derinleşirken, Tüketici Eğitim ve Dayanışma Birliği (TEDB), krize karşı sosyal konut ve dijital denetim önerilerini gündeme taşıdı.
Üniversite yerleştirme sonuçlarının açıklanmasının ardından yeniden gündeme oturan öğrenci barınma krizi, her geçen yıl daha da ağırlaşıyor. Artan konut kiraları, sınırlı yurt kontenjanları ve özel yurt ücretlerindeki yükseliş, özellikle büyükşehirlerde eğitim almak isteyen öğrencileri çaresiz bırakıyor. Bu durum hem aile bütçelerini zorluyor hem de öğrencilerin eğitimden kopmasına neden olabiliyor.
Tüketici Eğitim ve Dayanışma Birliği (TEDB), artan şikayetler üzerine yaptığı açıklamada, barınma krizinin çözümü için “sosyal konut” ve “dijital kira denetimi” önerilerinde bulundu. Kurum, öğrencilere yönelik acil bir konut politikası geliştirilmesi gerektiğini vurguladı.
Öğrenci Konutları Yetersiz: Alternatifler Cep Yakıyor
Türkiye genelinde kamuya ait KYK yurtlarının kapasitesi sınırlı kalırken, özel yurtlar ve apartlar da yüksek fiyatlarıyla dikkat çekiyor. İstanbul, Ankara, İzmir gibi şehirlerde özel yurt ücretleri yıllık 60.000 – 120.000 TL aralığına kadar çıkabiliyor. Bu rakamlar, birçok aile için karşılanamaz hale gelmiş durumda.
Öğrenciler, mecburen kiralık ev arayışına yöneliyor ancak bu alanda da sorunlar büyük. Kiralar astronomik seviyelere ulaştı; üniversiteye yakın 1+1 bir dairenin kirası bazı semtlerde 15.000 TL’yi buluyor. Ayrıca öğrenci oldukları gerekçesiyle bazı ev sahipleri tarafından geri çevrilen gençler, ciddi bir barınma eşitsizliğiyle karşı karşıya kalıyor.
TEDB: “Sosyal Konut ve Devlet Desteği Olmadan Kriz Çözülmez”
TEDB Başkanı yaptığı açıklamada, mevcut ekonomik koşullarda öğrenci barınma krizinin serbest piyasa dinamikleriyle çözülemeyeceğini belirtti. Kurumun sunduğu öneriler şu başlıklar altında toplandı:
- Sosyal Konut Projeleri: Üniversite bölgelerine yakın devlet destekli, düşük maliyetli konut projeleri hızla hayata geçirilmeli.
- Dijital Kira Denetimi: E-devlet ve tapu sistemleri entegre edilerek öğrencilere fahiş fiyatlı konut kiralama uygulamaları engellenmeli.
- Vergi Teşviki: Ev sahiplerine öğrenciye ev kiralama durumunda vergi indirimi gibi teşvikler sağlanmalı.
- Barınma Desteği: İhtiyaç sahibi öğrencilere aylık barınma yardımı verilerek özel yurt ve kiralık ev gibi alternatiflere erişim kolaylaştırılmalı.
TEDB ayrıca, üniversitelerin kampüs içinde ve çevresinde iş birliğiyle mini yurt alanları kurması gerektiğini savundu.
Kayıt Dışı Kiralar Denetim Altına Alınmalı
Barınma krizinin büyümesindeki temel sebeplerden biri de kayıt dışı kira ilişkileri. Öğrencilerin büyük bir kısmı, herhangi bir kira sözleşmesi olmadan evlerde kalıyor. Bu durum hem hukuki belirsizlik yaratıyor hem de vergi kaybına neden oluyor. TEDB, kira sözleşmelerinin dijital platformlardan zorunlu hale getirilmesini ve tapu kayıtlarıyla eşleştirilerek denetlenmesini öneriyor.
Ayrıca sistem üzerinden fiyat analizlerinin yapılabilmesi, fahiş kira artışlarını daha erken tespit etmeyi mümkün hale getirebilir. Bu sayede öğrenciler, piyasa manipülasyonuna karşı korunabilir.
Psikolojik ve Akademik Etkiler Derinleşiyor
Barınma sorunu yalnızca fiziksel değil, aynı zamanda psikolojik bir yük de oluşturuyor. Uygun konut bulamayan ya da kalabalık ortamlarda yaşamak zorunda kalan öğrencilerde depresyon, stres ve odaklanma bozukluğu gibi sorunlar yaygınlaşıyor. Akademik başarı da doğrudan bu koşullardan etkileniyor.
TEDB’ye göre, barınma sorununu çözmek yalnızca konut sağlamakla sınırlı değil. Aynı zamanda öğrencilerin insan onuruna yakışır yaşam koşullarında eğitim görmesini garanti altına almak, ülkenin eğitim politikaları açısından da hayati önem taşıyor.
Yerel Yönetimlere de Görev Düşüyor
TEDB, barınma krizinde yalnızca merkezi hükümetin değil, belediyelerin de aktif rol alması gerektiğini belirtiyor. Yerel yönetimlerin gençlik merkezleri, sosyal tesisler ve geçici konaklama alanları ile öğrencilerin ilk aylarda barınma sorununu hafifletebileceği vurgulanıyor.
Ayrıca belediyelere bağlı sosyal konut projelerinde öğrencilere kontenjan ayrılması, kira destekleri ve ulaşım kolaylıkları sağlanması çağrısında bulunuluyor.
Krizin Çözümü İçin Ortak Politika Şart
Barınma sorunu, yalnızca öğrencileri değil, aileleri ve eğitim sistemini de doğrudan etkileyen bir mesele haline geldi. TEDB’nin çağrısı, kısa vadeli geçici çözümler yerine uzun vadeli ve sürdürülebilir bir öğrenci barınma politikası oluşturulması yönünde.
Sosyal konut üretimi, dijital kira denetimi ve kamu-özel iş birliğiyle geliştirilecek projeler, bu sorunun kalıcı olarak çözülmesinde kritik bir rol oynayabilir. Aksi takdirde her eğitim yılı başında tekrar eden barınma krizi, gençlerin eğitim hakkını zedelemeye devam edecek.