Deprem riski düşük bölgelerdeki konutlara olan talep artınca, kira fiyatları da hızla yükseldi. Uzmanlar, güvenli bölgelerdeki kira artış oranlarının %30’u aştığını ve bu eğilimin devam edeceğini belirtiyor.
Güvenli Bölgelerde Yaşamak Artık Daha Pahalı
2025 yılı itibarıyla Türkiye’de konut kiraları genel olarak artış eğiliminde olsa da, özellikle deprem açısından güvenli bölgelerdeki kira artışları dikkat çekici boyutlara ulaştı. Son verilere göre, bu bölgelerdeki kira oranları bir yıl içerisinde ortalama %30’un üzerine çıktı. Bazı ilçelerde ise bu oran %50’yi aştı.
Özellikle zemin yapısı sağlam, jeolojik riski düşük ve kentsel dönüşüm açısından avantajlı kabul edilen bölgeler, hem yerli halk hem de göç eden yeni sakinler tarafından tercih ediliyor. Bu da fiyatları doğrudan etkiliyor.
Hangi Bölgelerde Kira Artışı Daha Fazla?
Gayrimenkul danışmanlık firmalarının raporlarına göre, kira artışının en yüksek olduğu güvenli bölgeler şu şekilde sıralanıyor:
- Çankaya (Ankara): Son 12 ayda %46’ya yakın kira artışı
- Nilüfer (Bursa): %42’ye varan artış
- Konyaaltı (Antalya): %40’ın üzerinde yükseliş
- Kadıköy ve Üsküdar (İstanbul’un görece daha sağlam zeminli alanları): %35 ila %38 arası artış
- Karşıyaka (İzmir): %34 oranında kira zammı
Uzmanlar, bu bölgelerdeki konut arzının talebi karşılayamaması nedeniyle fiyatların daha da artabileceği uyarısında bulunuyor.
Deprem Endişesi Talebi Yönlendiriyor
Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından vatandaşların yaşadığı konutun güvenliğini sorgulaması, kira trendlerini doğrudan etkiledi. Özellikle orta ve üst gelir grubu, yapı denetimi yapılmış, sağlam zeminli, yeni inşa edilmiş konutlara yöneliyor. Bu talep kayması, belirli ilçelerdeki kira artışını tetikliyor.
İnşaat Mühendisleri Odası’ndan yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“İnsanlar artık sadece kira tutarına değil, binanın güvenliğine, zemin raporuna ve mühendislik denetimine de bakıyor. Bu durum piyasa dengesini güvenli bölgeler lehine değiştiriyor.”
Yeni Konut Arzı Yetersiz Kaldı
Birçok şehirde kentsel dönüşüm projeleri sürse de, talebi karşılayacak ölçüde yeni konut üretimi yapılamıyor. Bu da kira fiyatlarını baskılayan en önemli unsurlardan biri. Özellikle İstanbul gibi metropollerde inşaat maliyetlerinin yükselmesi ve arsa stokunun azalması, yeni proje sayısını sınırlıyor.
Gayrimenkul uzmanı Emrah Tandoğan bu durumu şöyle değerlendiriyor:
“Güvenli bölgelerde konut üretimi sınırlı olduğu için, eldeki mevcut yapıların kira değeri hızla artıyor. Bu bölgelerde ev sahibi olanlar kazançlı çıkarken, kiracıların yükü ağırlaşıyor.”
Kira Artışları Sosyal Yapıyı da Etkiliyor
Kira artışlarının sadece ekonomik değil, sosyal etkileri de gündemde. Güvenli bölgelerde artan fiyatlar, orta ve alt gelir gruplarını bu alanlardan uzaklaştırıyor. Bu da kent içi sosyoekonomik dengelerin değişmesine yol açıyor.
Bazı ilçelerde yaşanan bu “gelir temelli ayrışma”, okul ve sağlık hizmetlerine erişim gibi temel konularda da eşitsizlik yaratmaya başlıyor. Yerel yönetimler ise sosyal konut projeleriyle bu etkiyi dengelemeye çalışıyor.
Kiralık Konut Bulmak Zorlaştı
Artan kira fiyatları, beraberinde arz sıkıntısını da getiriyor. Güvenli bölgelerde kiralık daire bulmak her geçen gün daha zor hale gelirken, konut ilanlarının yayında kalma süresi kısalıyor. Emlakjet, Zingat ve Hepsiemlak gibi sitelerde yapılan aramalarda güvenli bölgelerdeki ilanların bir haftadan kısa sürede yayından kaldırıldığı belirtiliyor.
Uzmanlardan Tavsiyeler: Güvenli Bölgede Yaşarken Nelere Dikkat Edilmeli?
- Yapının yapı denetim raporunu isteyin.
- Zemin etüdü yapılmış bölgelerde ev tercih edin.
- Deprem yönetmeliğine uygunluk belgesi talep edin.
- Binanın yaşı ve taşıyıcı sistem durumu hakkında bilgi alın.
- Sigorta durumunu sorgulayın.
Deprem güvenliği açısından avantajlı bölgelerdeki kira artışları, konut piyasasının yeni bir dinamiğini oluşturuyor. Hem güvenlik hem de yaşam kalitesi arayışında olanlar için bu bölgeler cazibesini korurken, kira yükü de artmaya devam ediyor. Uzmanlar, bu eğilimin yılın ikinci yarısında da süreceğini öngörüyor.