Uzun süredir yükseliş eğiliminde olan konut ve kira fiyatlarında frene basılacağına işaret eden yeni gelişmeler, emlak sektöründe dikkatle takip ediliyor. Talep düşüşü, kredi sıkılaşması ve arz artışı gibi unsurlar fiyatların daha ılımlı seyretmesine neden olabilir.
Talepte Gerileme, Fiyat Artışlarını Yavaşlatıyor
Türkiye genelinde konut fiyatlarının son iki yılda rekor seviyelere ulaşmasının ardından, piyasalarda bir dengeleme süreci başladı. Özellikle büyükşehirlerde artık yüksek fiyatlara alıcı bulmakta zorlanan satıcılar, fiyatlarda indirime gitmeye başladı.
Kira artışlarındaki ivme de yavaşladı. 2023 ve 2024’te hızla yükselen kira bedelleri, 2025’e girilirken duraklama sinyalleri verdi. Bunun nedenleri arasında:
- Hane gelirlerinin fiyat artışlarını karşılayamaması
- Konut kredilerinde yüksek faiz oranları
- İkinci el konut stokunun artması
- Yatırım amaçlı talebin azalması
- 2 yıllık yüzde 25 kira zam sınırının etkisi
Bu gelişmeler, özellikle büyükşehirlerdeki kiracıların bir nebze olsun rahat nefes almasına olanak tanıyor.
Arzda Artış, Fiyatları Dizginliyor
Yavaşlamanın en belirgin nedeni ise son dönemde piyasaya sürülen yeni konut projeleri ve elde kalan satılık evlerin yeniden aktif hale gelmesi. Yüksek fiyatlara alıcı bulamayan mülk sahipleri, fiyatlarını aşağı çekerek daha gerçekçi seviyelere inmeye başladı.
Ayrıca, büyük müteahhit firmaların yeni konut projelerine hız vermesiyle arz tarafında genişleme yaşanıyor. Bu da piyasada alıcıların seçeneklerini artırarak fiyatları aşağı yönlü baskılıyor.
Kiralık Piyasasında Yeni Dönem
Kiralık konut piyasasında da benzer bir seyir gözleniyor. Önceki yıllarda yaşanan arz krizi, geçici çözümlerle hafifletilse de halen dengelenme süreci devam ediyor. Ancak şu anda:
- Kiralık daire ilan sayılarında artış
- Kiracılardan gelen talebin azalışı
- Konut sahiplerinin daha esnek fiyat politikasına yönelmesi
- Öğrenci ve memur göçlerinin yaz aylarında bölgesel etki yaratması
gibi unsurlar sayesinde kira artışlarının yavaşlaması bekleniyor. Özellikle İstanbul, Ankara, İzmir gibi büyük kentlerde yüzde 100’leri bulan yıllık kira artış oranları artık yerini yüzde 20-30 bandına bıraktı.
Uzmanlardan Temkinli İyimserlik
Gayrimenkul sektörü temsilcileri ve piyasa analistleri, bu durumu sağlıklı bir düzeltme süreci olarak değerlendiriyor. Fiyatların düşüşünden çok artış hızının yavaşlaması beklentisi hâkim.
Bazı yorumculara göre fiyatlar bir süre yatay seyredecek, enflasyona paralel olarak hafif artışlar olabilir. Ancak yeniden sert fiyat yükselişleri kısa vadede beklenmiyor. Orta vadeli beklentiler ise faiz oranlarının ve enflasyonun seyrine bağlı olarak şekillenecek.
Yatırımcılar İçin Fırsat mı?
Konut fiyatlarının yükseliş hızının yavaşlaması, yatırımcılar açısından değerlendirme fırsatı yaratabilir. Özellikle peşin alım gücüne sahip olanlar için indirimli fiyatlarla mülk sahibi olmak mümkün hale geliyor.
Öte yandan, kira getirisi amacıyla alım yapacak yatırımcılar için bölgelerin potansiyeli daha önemli hale geldi. Artık sadece “mülk almak” değil, doğru lokasyon ve sürdürülebilir kira geliri gibi unsurlar ön plana çıkıyor.
Konut ve kira piyasalarındaki bu yavaşlama, hem alıcı hem de kiracılar için daha dengeli bir ortam sunuyor. 2025’in geri kalanında da bu eğilimin sürmesi halinde, gayrimenkul sektörü uzun vadeli ve sürdürülebilir bir zemine oturabilir.