Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD), ülkemizin artan konut talebi karşısında yeni konut üretimine acil ihtiyaç duyulduğunu belirterek, 1 milyona yakın yeni konuta ihtiyaç olduğunu açıkladı. Dernek yetkilileri, nüfus artışı, kentleşme ve ekonomik büyüme gibi etkenlerin, konut piyasasında büyük bir boşluk yarattığını ve devlet politikalarının yanı sıra özel sektör yatırımlarının da artırılması gerektiğini ifade etti.
MÜSİAD temsilcileri, özellikle büyük şehirlerde artan işsizlik ve dar gelir grubuna mensup vatandaşların konut sahibi olma imkanlarının kısıtlı kaldığını, bu durumun sosyal adalet ve ekonomik denge açısından ciddi riskler barındırdığını dile getirdi. Uzmanlar, konut üretiminin artırılmaması durumunda kira fiyatlarının ve konut fiyatlarının da kontrol edilemez bir şekilde yükselmeye devam edeceğini, böylece dar gelirli vatandaşların barınma sorunlarının daha da derinleşeceğini öngörüyor.
Dernek, konut sektöründeki bu açığın kapatılması için hem kamu hem de özel sektör işbirliğinin önemine vurgu yapıyor. MÜSİAD yetkilileri, devletin mevcut teşvik politikalarını gözden geçirmesi, kredi faizlerinin düşürülmesi ve arsa tahsislerinde kolaylık sağlanması yönünde önerilerde bulundu. Ayrıca, özel sektörün de konut projelerine daha fazla yatırım yapması, yeni inşaat teknolojilerinin ve sürdürülebilir mimarinin desteklenmesi gerektiğini belirtti.
MÜSİAD raporunda, mevcut konut stokunun yenilenmesi ve modern yaşam standartlarına uygun projelerin hayata geçirilmesinin, ülke ekonomisine canlılık kazandıracağına da değinildi. Dernek, yeni konut projelerinin sadece sosyal barınma sorununu çözmekle kalmayıp, inşaat sektörü üzerinden istihdam yaratacağı, dolayısıyla ekonomiye de olumlu katkı sağlayacağı görüşünde. Ayrıca, genç nüfusun iş gücüne katılımının ve yaşam kalitesinin artırılması için de konut alanında atılacak adımların önemi vurgulandı.
Uzmanlar, MÜSİAD’ın açıklamalarını destekler nitelikte, ülkemizin nüfus artış hızı ve kentleşme oranlarının konut ihtiyacını sürekli artırdığını; aksine inşaat sektöründeki yetersizliklerin, ekonomik ve sosyal sorunlara yol açabileceğini belirtiyor. Bu bağlamda, kamu kurumları, yerel yönetimler ve özel sektörün koordineli çalışarak, sürdürülebilir konut projelerine öncelik vermesi gerektiği yönünde uyarılar yapılıyor.