Türkiye’nin önde gelen akademisyenlerinden Prof. Dr. Aziz Konukman, konut sorununun çözülmesi için dikkat çeken bir açıklama yaptı. Konukman, konut sorununun kısa sürede ve etkili bir şekilde çözülebileceğini belirterek, bunun için hükümetin doğru politikaları hızlı bir şekilde devreye sokması gerektiğini söyledi. Konukman, “Konut sorunu, doğru adımlar atıldığında bir saatte bile çözülebilir” diyerek, mevcut durumu ve çözüm önerilerini değerlendirdi.
Türkiye’deki konut sorunu, özellikle büyük şehirlerdeki hızlı nüfus artışı, yüksek inşaat maliyetleri ve artan kiralar nedeniyle son yıllarda büyük bir kriz haline gelmişti. Konukman, bu sorunun çözülmesi için hükümetin yeni bir yaklaşım benimsemesi gerektiğini vurguladı. Konukman, “Konut sorunu, arz ve talep dengesinin sağlanmasıyla çözülebilecek bir meseledir. Türkiye’nin sahip olduğu kaynaklar ve kapasite göz önünde bulundurulduğunda, konut sorunu aslında kısa bir süre içinde çözülebilir” ifadelerini kullandı.
Prof. Dr. Konukman, konut sorununun çözülmesi için atılması gereken ilk adımın, devletin yerel yönetimlerle işbirliği yaparak geniş çaplı bir konut üretim hamlesi başlatması olduğunu belirtti. Konukman, “Devletin, büyük ölçekli kentsel dönüşüm projeleri ile hızlı ve uygun fiyatlı konutlar üretmesi gerekiyor. Bunun için özel sektörle güçlü bir işbirliği de sağlanabilir” dedi. Ayrıca, konut fiyatlarının yükselmesinin önüne geçilmesi için inşaat sektöründe uygulanan çeşitli düzenlemelerin de gözden geçirilmesi gerektiğini söyledi.
Konukman, devletin ekonomik imkanlarını doğru kullanarak, sosyal konut projelerine hız vererek, düşük gelirli ailelerin ev sahibi olmasını sağlamasının mümkün olduğunu ifade etti. Ayrıca, faiz oranlarının düşürülmesi ve kredi şartlarının iyileştirilmesi gibi ekonomik önlemlerle, halkın konut edinme güçlüğünü aşmasının kolaylaştırılabileceğini vurguladı.
Konut sektöründe yaşanan bu sıkıntıların yalnızca ekonomik değil, sosyal anlamda da büyük bir sorun yarattığını belirten Konukman, toplumsal eşitsizliğin derinleşmesine yol açan bu sorunun, sadece hükümetin değil, tüm toplumun birlikte çözmesi gereken bir mesele olduğunu ifade etti.