Temmuz ayının başlamasıyla birlikte milyonlarca kiracının ve ev sahibinin gündeminde olan kira artış oranı belli oldu. TÜİK’in açıkladığı son enflasyon verilerine göre, Temmuz 2025 dönemi için geçerli olacak kira artış oranı yüzde 65,07 olarak hesaplandı. Bu oran, hem konut hem de işyeri kira sözleşmelerinin yenilenmesinde temel alınacak.
Özellikle son yıllarda kira fiyatlarında yaşanan dalgalanma, ev sahipleri ile kiracılar arasında zaman zaman hukuki uyuşmazlıklara yol açtı. Temmuz ayıyla birlikte uygulamaya giren oran, yeniden TÜFE ortalamasına dayalı hesaplamayla belirleniyor. Bu da, kira zammının artık doğrudan resmi veriye göre hesaplandığı anlamına geliyor.
Kira artışları, Türkiye İstatistik Kurumu’nun her ay açıkladığı Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) baz alınarak yapılıyor. Ancak burada esas alınan rakam, bir aylık TÜFE değil, son 12 aylık TÜFE ortalaması. Yani kira sözleşmeleri yenilenirken, ilgili ayda açıklanan 12 aylık ortalama artış oranı, yasal üst sınır olarak kabul ediliyor.
2022 yılında yürürlüğe giren ve konut kiralarında yüzde 25 ile sınırlandırılan kira artışı uygulaması, Temmuz 2025 itibarıyla sona erdi. Bu değişiklikle birlikte, artık hem konut hem de işyeri kiralarında zam oranı doğrudan TÜFE’ye bağlandı. Kiracılar ve mülk sahipleri, artık yeni dönemde TÜFE ortalamasına göre hareket etmek zorunda.
Temmuz 2025 itibarıyla açıklanan yüzde 65,07’lik artış oranı, konut kiralarında da geçerli olacak. Ev sahipleri, sözleşme yenileme döneminde bu oranı aşamaz. Daha düşük oranlarda anlaşma sağlanması mümkün olsa da, bu oranın üzerine çıkılması yasal olarak geçerli sayılmıyor.
Kira artışı hesaplaması oldukça basit. Örneğin, mevcut kirası 10 bin lira olan bir kiracının, sözleşmesi Temmuz ayında yenileniyorsa ve TÜFE ortalaması yüzde 65,07 ise, yeni kira bedeli yaklaşık 16 bin 500 lira civarında olacaktır.
Bu durum, özellikle büyükşehirlerde yaşayan kiracılar için ciddi bir yük anlamına geliyor. Son iki yıldır yüzde 25 zam sınırı nedeniyle daha kontrollü seyreden kira artışları, artık serbest piyasaya göre şekillenecek. Bu da bazı bölgelerde fahiş artışların yaşanabileceği riskini beraberinde getiriyor.
Ev sahiplerinin, bu yeni sistemde dikkat etmesi gereken başlıca noktalar şunlar:
- Kira artış oranı, TÜİK tarafından açıklanan 12 aylık TÜFE ortalamasını geçemez.
- Kiracının kabulü olsa bile yasal sınırın üzerindeki zamlar geçersiz sayılır.
- Sözleşme tarihine göre doğru oran uygulanmalı, aksi durumda kiracı dava açabilir.
Kiracılar açısından da dikkat edilmesi gereken bazı noktalar bulunuyor:
- Sözleşme yenileme tarihinde geçerli TÜFE ortalaması mutlaka kontrol edilmeli.
- Ev sahibi yasal sınırı aşan bir zam talebinde bulunuyorsa yazılı belge istenmeli.
- Aşırı zam durumunda mahkemeye veya arabulucuya başvuru yapılabilir.
Öte yandan dijital emlak platformlarında Temmuz ayı itibarıyla gözle görülür bir hareketlilik başladı. İlanlarda yeni zam oranlarına göre düzenlemeler yapılırken, bazı mülk sahipleri geçmiş zararlarını telafi etmek adına daha yüksek zam talep ediyor. Bu da piyasada dengenin kısa süreli olarak bozulmasına yol açabiliyor.
Ev sahipleri ile kiracılar arasında yaşanabilecek sorunların önüne geçmek adına, tarafların yasal mevzuatı iyi bilmesi ve sözleşmeleri dikkatli şekilde hazırlaması gerekiyor. TÜFE’ye dayalı sistem, kira artışlarını öngörülebilir hâle getirse de, uygulamada yaşanabilecek anlaşmazlıklar için dikkatli olunması büyük önem taşıyor.
Temmuz 2025’te geçerli olan yüzde 65,07’lik oran, yılın geri kalanında da benzer ekonomik koşullar devam ederse kira fiyatlarını belirlemeye devam edecek. Ancak her ay açıklanacak yeni TÜFE verileriyle birlikte, kira artış oranları da yeniden şekillenecek.
